 YILLAR
Bir baktım gelmiş,yaş elli yaşa Boşaldım benimle dolsana yıllar Bende hüzün çok,alemde neşe Bir kerede bana gülsene yıllar ************************* Ne olur yerinde kalsana yıllar Arif ol,gözünü aç,dünyayı tanı Bir yanı gülistan,ateş bir yanı Nasılsa tuttum mutlu bir anı, ************************** Bende ne varsa hepisi sende Sonunda kalmadı canda bedende Bir ara bir fasıl kapandı perde Bir adım geriye gelsene yıllar ************************* Hayat bir köprü,bu gerçek yüzü Bir masal,bir roman belki bir dizi Faniden bakiye aldın da bizi Hesabı yerime versene yıllar *************************** Var ile yokta,O bir tek Samet Geldi elçiler eyledi davet Kapında senin ancak inayet Yalansa yüzüme vursana yıllar. |
YOLCU Simsiyah saçlar bak beyaz oldu, Hesabı yıllara soramadım ben Her gece rüyalar seninle doldu, Uyanıpta hayra yoramadım ben. **************************** Hazana uğradı gönül bağları, Eriyip tükendi yürek yağları Dere tepe aşıp gitti dağları Yolları zincire vuramadım ben **************************** Felek bu kaderde devran ederken, Bir hayat başlar biri biterken, Biz ayrıldık diye çekip giderken, Bu kahpe gururu kıramadım ben 20,Haziran,1998 03:46
|
MARİFET Ayrı bir kanun,ölü ile diri, Alem karışık, ufak ile iri, Oynatır ipi elinde biri, Bu işin seyrine dalar arifler ************************ Kainat iç içe hep hece hece , Altıda üstüde gerçek bilmece, Sırrına ermeden göçtüde nice Ummana kemendi salar arifler. *************************** Derinden derine gönülde yara, , Meyletme hepsi bir yok ile vara, Ararsan fanide bakiyi ara, Yanmayan ateşe yanar arifler. ************************** Sonu bak yolun be hey divane Azrail peşinde döner pervane, Yiğitler göçer gider merdane, Kevseri şaraba kanar arifler. ************************** Gönül bahçesinde aşıklar gezer, Gezerde SALİH’in bağrını ezer, Levh’de bir kalem yazar ha yazar, Yazdıkça mevlayı anar arifler. 20,Haziran,1998 03:24 |
| BİZE
O GEREK Karıştı gönlümün baharı yazı İçimde bir dert,kim anlar bizi? Bir değil dostlar,tam dokuzyüzü Sekizi söyledim bire dil gerek **************************** Bir dem ki alem gelir elime An olur dil demez iki kelime Açılsa perdeler,varsam yarime Canana erecek yiğit kul gerek **************************** O bir ateş ki yananda bilmez Düşenler içine gülse de gülemez Kabukta gezenler,manaya ermez Bahçemde bülbül bir de gül gerek *************************** Sırrıdır gizli özünde özü Aşk ile dövane gezeriz bazı Salih’in geriye döner niyazı Sen önce nefsini varda bil gerek
Yüce göklerde mavi bir ışık. Sema aydınlık, gece aydınlık. Dağların sesini duymuyor kısık . Rüzgarın uğultusu gür ve soğuk. Ölgün ve bitkin hayat vardır buralarda. Yaşayamaz bir gül insanın yanında. Irmaklar akmıyor dağlar yanında. Coşkun hayat yok artık buralarda. Herkes kendi hayatına düşmüş kederli. Bilmezler mi gidenler dönmeyecekler geri. Para için adam öldürüyorlar gayri! Artık sevginin adı yok buralarda. Hey Mus’ab kederin başından aşkın. Artık hiç bitmiyecek elemi aşkın. Sende Mevla’nın kulu gibi taşkın. Artık sevginin adı yok buralarda. Mus'ab İNEL KÖY ÖĞRETMENLERİ Yurdumuz uçsuz bucaksız, Gökte yıldız kadar köylerimiz var. Ama uzak,ama şirin,ama garipsi... Alın benim gönlümden de o kadar. Uzak köylerimizde kuşlar gibi, Her sabah çocuklar size uçar. Ama küçük,ama büyük,ama güleç... Alın benim gönlümden de o kadar. Siz kara göklerin yıldızları, Aydınlatın yurdumuzu sabaha kadar, Ama düşe kalka,ama yiğit,ama umutlu... Alın benim gönlümden de o kadar. Cahit KÜLEBİ |
AÇANAKKALE
SAVAŞI 01.01.1998 Kin ve nefretin buluştuğu gündü. Toprağın kana duyduğu gündü. Binlerce insanın öldüğü gündü. Ogün Çanakkale Savaşının olduğu gündü. Sevginin şefkatin bittiği gündü. Hoşgörünün merhametin tükendiği gündü. Semaların üzülüpağladığı gündü. Ogün Çanakkale Savaşının olduğu gündü. Mus'ab İNEL
İnsan geçici bir varlıktır . Doğar, büyür ve ölür. Nefsine hakim olanlar, Hayatından lezzet alır. İnsan sevgi yuvasıdır. Etrafında kinlere sevgi aktarır. Her gün ömrü kısalır, Ah çeker her zaman insan.
Dün gece sen yoktun yanımda. Sokaklar sessiz sakin bir gemi Sessiz sakin... Karanlık dünyada sensiz kaldım Yalnız ve tuhaf... Karanlık diyorlar karanlık Beyazsız bir karanlık Hayalsiz ve tuhaf... Matem dolu karanlık geceler Savaşsız mahzun geceler Geceler, geceler Dünya Mus'ab İNEL
05.06.1999 Dalgalanıyor her yerde bayrağım. Ne kar dinliyor ne dolu. Şehit kanlarıyla beslenmiş adeta. Yücelerinin en yücesi Türkün bayrağı. MANİSA Rüzgarın sesi gücüne güç katıyor. Dalgalanıyor göklerde yüce bir kartal gibi. Sessiz sakin emin bir şekilde. Dalgalanıyor her yerde Türk’ün bayrağı. Koşuyor adeta zirveye. Önündeki bütün engelleri aşıyor. Yırtınıyor dağların eteklerinde. Koşuyor her yerde Türk’ün bayrağı. Mus’ab İNEL
Kanaryamın süslü, temiz Küçücük bir kafesi var. Bu çapkını -işitseniz- Ne de şakrak bir sesi var! Bir avuç yem, bir avuç su Haftalarca ona yeter. Yok ki başka bir kaygusu Hiç durmadan öter öter... Berk YANAR |
DÜNYA Çatısız bir han,iki de kapu İçinde üçbeş virane yapu Elinde kalmaya kimin var tapu Gaflette gidene pir fani dünya ************************** Asırlar boyu dolar boşanır Gamlı gamsız,onda hayat yaşanır Kim kime herkes nefsin dütünür Arifler gözünde hor fani dünya *************************** Bir garip aşığım çoktur günahım Mevlaya ulaşsın ah ile vahım Vallahi billahi odur penahım Yoruldum ineyim dur fani dünya *************************** Bir elim zarar bir elim karda Beden dünyada gönülde yarda Aşık Salih yeter kal bir kararda Bu iki yüzümü gör fani dünya
Her insan doğacak ölecek bir zaman. O zaman hayata veda edecek insan. Mal varlık onu hiç yardım etmeyecek insana. Ağlayacak, ağlayacak, ağlayacak her zaman. O zaman insan anlayacak hayatın değerini. Ah çeke,çeke ölecek insan. Yağmur damlaları cesedi yıkadığı zaman. Ağlayacak, ağlayacak, ağlayacak her zaman. Gençliğine güvenecek ona sımsıkı sarılacak. Bırakmayacak gençliğini insan. Kimi zaman sigara kimi zaman içki içerek. Ağlayacak, ağlayacak, ağlayacak her zaman. Mus'ab İNEL ÖĞRENCİ YALANLARI -Öğretmenim bugün çok şıksınız. -Zilin çaldığını duymadım öğretmenim. -Öğretmenim, silgi istemiştim. -Yarın getiririm öğretmenim. BİLMECE GÜLMECE -Kuşlar sonbaharda neden güneye uçar? -Yürümek zor olduğu için!... -Kedinin tırmaladığı köpek ne demiş? -Hiçbirşey!Köpekler konuşmaz ki! -Elektrikle şimşek arasında ne fark vardır? -Biri paralı,diğeri ise bedavadır.
|
