Hayırlı olsun.... Artık sizde gebesiniz..... Dünyaya gelmeyi bekleyen bir bebeği içinizde taşıyorsunuz... Şimdiye kadar öyle veya böyle annelik kavramına hazırlandınız, belkide kendinizi çok iyi eğittiniz ve anne olmaya tümüyle hazırsınız... Belkide tek sorununuzun doğumun şekli olduğunu düşünüyorsunuz... Eğer bu ilk doğumunuz ise lütfen satırları okumaya devam edin....

Biz anestezi uzmanları anne adaylarına doğum sürecinde tıbbın anne adayına sunduğu her iki alternatif yolda da yardımcı olabilir, dahası hayati vazifeler üstlenebiliriz.

Bildiğimiz iki tür doğum yöntemi mevcuttur, sezeryan doğum ve normal doğum . Doğumun şekli sıklıkla annenin anotomik yapısı, bebeğin anne karnındaki duruşu, doğumun aciliyeti, bebeği hayatta tutan diğer karın içi yapıların(eş:plasenta, kordon gibi) pozisyonu veya hasta talebi gibi pek çok faktör hesab edilerek, doğum uzmanı ve hasta işbirliği ile belirlenir... Eğer doğum normal doğumsa epidural analjezi sezeryan ise bölgesel anestezi(epidural veya spinal:       ne olduklarını anlamak için buraya tıklayınız..) tercih edilebilir.... Normal Doğumda epidural analjezi yani ağrısız doğum tekniği yeterince bilinmez, oysa pek çok anne adayı sadece doğum sancılarından korktuğu için sezeryan olmayı tercih eder...  Epidural analjezi almış bir  hasta normal doğumda çekilen külfetin ancak % 20 sine katlanmış olur... Bu işlem için anestezi uzmanının katkısı zaruridir ve doğum dan mümkünse günlerce önce hasta ve anestezi uzmanı tanışmalı hastanın bu işe uygunluğu  bebek ve anne sağlığı değerlendirilmelidir. Ağrısız doğumun anne ve bebeğe getirebileceği düşünülen muhtemel riskler ve yan etkiler; doğum ve gebellik sürecinin kendi olası zararlarından o kadar düşüktür ki, bu riskleri hesaba katmak anlamsızdır.

Aslında gebeliği kabul etmiş bir anne adayı Irak'a yük götüren bir tır şöföründen daha kahramandır denebilir... Neden mi? İstatistiklere bir bakalım...

1980 - 1998 yılları arasında ortalama anne ölüm hızı: 130 / 100.000 yani her 10 bin canlı doğum sırasında 13 anne hayatını yitiriyor. Başka bir deyişle gebeliğe bağlı hayatını kaybetme riski ülkemizde binde bir den fazla... Biz erkekler bu riski çocuk sahibi olmak için kabul edermiyiz acaba.... Ben emin değilim...

Neyse,  konumuz risklerse eğer (hiçde resmi bir türkçe kullanmıyorum değilmi?) söz konusu olan sezeryan, genel anestezi yada doğum analjezisinnin getireceği riskler; konuşmaya değecek düzeyde değiller... örneğin, genel anesteziden vefat etme riski (''mortalite'' de denir) = 8/100.000 , dir. (yanlız bu rakamlar, uluslar arası standartların uygulandığı klinikler içindir)

Rejyonel anestezi de mortalite (vefat riski) pek sözkonusu değildir.Yaralanma  olasılığı vardır denebilir. Sıklıkla radikülopati denen 1/10.000 sıklıkla görülen bir komplikasyondur.. Radikülopati çoğukez geçici olan sinir kökü hasarıdır. Sınırlı bir bölgede gelişen hissizlik veya/ve  güçsüzlükdür.. Genellikle tedaviye iyi yanıt verir ve düzelir... (rejyonal anestezi:epidural ve spinal anestezinin ortak adı)

Rakamlarla bir şeyler anlatmaya çalıştığımda bunun hastalarım üzerinde hiç de anlamlı bir etki bırakmadığına tanık olmuşumdur. Genel anestezi alacak olan hastalar, risk tehllike gibi sözler duymak istemezler... Bir diğer bariz gözlemim ise okumuşluk derecesi yüksek internetten araştıran ve gebelik hakkında kitaplar okuyan anneler beklenenin aksine daha soğukkanlı, doğuma karşı daha akılcı yaklaşım yapar bir halde olmuyorlar... Kısacası bazı bilgiler herzaman yararlı olmayabiliyorlar... Veya gereksiz endişe uyandırabiliyorlar...

Yanlış algılamaların en sık karşılaştığım şekli, epidural doğum ve felç riskini özdeşleştiren hastalardır. Böyle bir risk belkide hapşırığını tuttuğu için felç geçirip gastelere manşet olan gelinin ki kadar bile  olmayabilir. Oysa narkoz ölümleri artık manşet değeri taşımayacak sıklıkta  gazetelere çıktığından hep arka sayfalarda verilir olmuştur.

Bir kaç yılımı alsada hastalarımdaki bu mesnetsiz, anlamsız felç korkusunun kökenini bulmuş oldum... 2,5 yıl önce bir hastam gebelikleri sırasında kadın doğum hekimlerini değiştirmek zorunda kalmışlardı. Son ve doğumu yaptıracak olan doktorları bizim hastanenin hekimiydi kendilerine epidural önermişti, bu tavsiye sonrası yanıma gelmişlerdi. Eski doktorlarının bu yöntemi tavsiye etmediğini ''hatta kızım sakat kalmak mı istiyorsun'' dediğini anlattılar, iki doktor arasındaki çelişkinin sebebini sordular.  Bu olumsuz soruyu soran kadın doğum hekimi taşrada çalışıyordu ve aynı hastanede bir anestezi uzmanı yoktu, eğer hasta epiduralde ısrar ederse diğer bir hastaneye sevk etmek zorunda kalacak hastasını kaybedecekti. Daha sonraları anne adayı ve ailesi, başka sebeplerle söz konusu hekimi bırakmışlar ve bize gelmişlerdi. Sabırla beni dinlediler, ve bilimsel doğrulara yönelmelerini sağlamak, akıllarına kazınan yersiz korkuyu silmek zaman aldı...

Evet şu ve ya bu sebeple uzman hekimler bile bu yersiz korkunun yayılmasına katkıda bulundular. Ancak gündem hızla değişiyor amerika ve batı avrupada doğum ve sezeryanların büyük bir çoğunluğunda yıllardır epidural tercih ediliyor... Ülkemizde de özellikle televizyonda canlı yayınlarda sanki yeniymiş gibi tanıtılan bu teknik giderek hastaların ve anne adaylarının ilgisini daha çok çekiyor.

Genellikle anne adayının okumuşluk derecesi arttıkça,  bebeği ile ilgili endişelerinin de arrtığını, gözlemleriz, aksi durumda ise anne adayı endişelerini kendi üzerinde yoğunlaştırır ve ''gözlerim kapansın ne olup bittiğini duymayayım görmeyeyim'' tarzı bir kaçış psikolojisi geliştirir. Bu gruptan hastalarla sağlıklı iletişim kurmak zorlaşır...

 

DOĞRUSU MU? İYİ BİR KADI  DOĞUM HEKİMİ BULUP BİRLİKTE KARAR VERECEKSİNİZ...BU YAZILANLAR SADECE SİZE BİR FİKİR VERMEKİÇİNDİR.

01.01.2005 22:44:01

Gebelik Hakkinda / Nasil Bir Dogum / Sezeryan mi Normal mi / Anestezi Hakkinda / Anestezi Uzmani / Anestezi Teknisyenleri /